hava çok sıcak, insanın içi kıpır kıpır... Deniz, kum, güneş insanı kendine çekiyor. Hem bu tür ihtiyaçların giderildiği hem de eğlence ve dinleme olanaklarını bir arada bulabileceğimiz mekanlar, aslında çok uzak yerlerde değiller. Kent plajları ya da "beach club"lar tatile gidemeyen kentliler için alternatif mekanlar oluşturuyor.
Plajların geçmişten günümüze geçirdiği evrimlere bakarsak, İstanbul'da Cumhuriyet öncesi dönemde deniz hamamları bu tür aktivitelerin gerçekleştiği mekanlardı. Yeşilköy, Bakırköy, Samatya, Kumkapı, Çatladıkapı, Ahırkapı, Salıpazarı, Fındıklı, Kuruçeşme, Ortaköy, İstinye, Tarabya, Büyükdere, Yenimahalle, Beykoz, Paşabahçe, Kuleli, Çengelköy, Beylerbeyi, Üsküdar, Salacak, Moda, Fenerbahçe, Caddebostan, Bostancı, Maltepe, Kartal, Pendik ve Tuzla'da yer alan deniz hamamları, o dönemde kentliler için önemli eğlence ve dinleme mekanlarını oluşturuyordu. Daha sonraları Cumhuriyet'in ilanı ile bu hamamlar plajlara dönüştü. İstanbullular bu plajlarda ilk denize girme deneyimlerini yaşıyorlardı. Bu dönemde Florya, Moda, Yeşilköy, Büyükçekmece ve Çardak Plajları dönemin en popüler plajlarıydı.
Florya Plajı, Kaynak: metropolistanbul.com
1930'lar Florya'nın deniz ve kumsalları, plajları ile tanınmasının ötesinde semtin yıldızının da parlamaya başladığı dönemlerdi. Yeni imar planları ve konut alanlarının yer seçimi ile bu bölge kentsel anlamda gelişti. Cumhurbaşkanlığı'nın yazlık köşkü Florya'da inşa edildi. Sirkeci'den Florya'ya ulaşım olanaklarının gelişimi (raylı sistem) ile bu bölgelere talep daha da arttı. 1950'lerde ise Florya Plajı'nın popüleritesi artarak en modern ve gözde plajlardan biri haline geldi. Daha sonraları 1957'de Ataköy Plajı hizmete açıldı. Fakat 1980'lerde yaşanan işletme problemleri ve Marmara kıyılarında artan kirlilik nedeni ile Florya Plajı ile birlikte kapatıldı. 2000'li yıllardan sonra yapılan çalışmalar ile kıyı şeridi kamusal bir mekan haline getirilirek, plajların tekrar kullanımı kısmen de olsa sağlanabildi.
Kaynak: metropolistanbul.com
Moda Plajı, Kaynak: metropolistanbul.com
Anadolu Yakası'ndaki Moda Plajı deniz hamamından plaja dönüşmeyen direkt kurulan tek plajdı. Ama buna rağmen plajın içinde kadınların kullanabileceği bir deniz hamamı yapılmıştı. Plaj haftasonları İstanbullular'ın yoğun ilgisini görüyordu. Zamanla Anadolu yakasının su sporları eğitim ve müsabakalarının yapıldığı bir merkez konumuna geldi. Diğer yandan da eğlencenin de merkeziydi. Plajın bulunduğu alanda 1946 yılında Moda Spor Kulübü kuruldu.
Fenerbahçe Plajı, deniz hamamlarının devamı olarak plaja dönüşen mekanlardandı. 1938 yılında plaj olarak faaliyete geçti, bu yıldan sonra önce erkek deniz hamamları olmak üzere tüm hamamlar yavaş yavaş ortadan kalktı. Haydarpaşa-Fenerbahçe tren hattı bu plaja erişebilirlik açısından önemli bir rol oynuyordu.
Caddebostan Plajı
Suadiye Plajı, dönemin en pahalı plajlarından biriydi. Plajın bünyesinde gazino, otel ve lokantası olması ile bölgenin yaz aylarında en önemli eğlence merkezi konumundaydı. 1980'lerde yapılan sahil yolu çalışmaları ile deniz yolu bağlantı kesilmişti. Yine bu bölgenin yakınlarında yer alan Caddebostan Plajı ise, 1950-1960'lı yılların en popüler eğlence mekanların biriydi. Bu plajı diğer plajlardan ayıran en önemli özelliği pansiyon işletmeciliği ile yönetiliyor olmasıydı. 2006 yılında Büyükşehir Belediyesi'nin Caddebostan Plajı'nı tekrar açması ile yazın İstanbullular için Anadolu yakasında alternatif bir mekan oluştu.
Bostancı semti de bir dönemin plajlar semtiydi. Yan yana dört ayrı plajın işletildiği dönemleri olmuştu. Anadolu yakasının en çağdaş ve o dönem en büyük plajı Süreyya Plajı'dı. 1946 yılında faaliyete geçmişti. Plajın açılması ile bölge de önemli bir yerleşim merkezi olma yolunda ilerlemeye başlamıştı. Bu plajın da kaderi sahil yolu projesi ile değişti.
Anadolu yakasının en doğudaki plajı Kartal Nizam Plajı olmuştu. Uzaklığı nedeni ile de sadece bu bölgenin halkına hizmet etmişti. Belediyenin işlettiği bir plajdı.
Kilyos
Kilyos Plajı Türkiye Turizm Bankası tarafından yapımı gerçekleştirilen ve 750 metre uzunluğu, 30 metre genişliği ile bir dönem Türkiye'nin en büyük plajı ünvanına sahipti.
Şimdileri ise artık bu halk plajları yerini daha çok "beach club"lara bıraktı. Gittiğinizde her türlü aktivitenin sizlere sunulduğu bu mekanlar, yaz aylarında gençlerin özellikle hafta sonları eğlenceli vakit geçirebileceği ortamlar oldu. Kilyos, Demirciköy, Tuzla ve Adalar'daki plajlar kentin en popülerleri. Bu plajlar yüzme, spor, yeme-içme aktivitilerin yanı sıra büyük festivallerin, konserlerin ve çeşitli organizasyonların da düzenlendiği mekanlar haline geldiler.
İstanbul'daki kent plajları günümüzde bu şekilde şekillenirken, ülkemizin başka şehirlerinde de yapay plajlara örnekler vermek mümkün. Özellikle son yıllarda Eskişehir'de açılan halk plajı, insan yapımı plajlara verilebilecek iyi örneklerden biri.
Eskişehir'deki Yapay Plaj
Büyükşehir Belediyesi'nin Eskişehir Otogarı karşındaki Porsuk Çayı kıyısında 300 dönümlük alana yaptırdığı Kent Park içerisinde yer alan 350 metre uzunluğundaki yapay plaj, insan yapımı plajlara verilebilecek iyi örnekler içinde yer alıyor. Plajın suyu artezyenden sağlanıyor ve klorlanarak yüzmek için sağlıklı hale getiriliyor.
Tunceli'deki Plaj
Tunceli merkeze 10 km uzaklıkta bulunan Marcik ve Sinan Plajları, büyük rağbet görüyor. Özellikle Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Erzincan ve Bingöl'den yüzlerce kişi hafta sonu tatilini geçirmek için Tunceli'ye gelerek Munzur ve Pülümür Çayı kıyısındaki plajlarda buz gibi soğuk nehir suyunda serinlemeye çalışıyor.
Turkey Holiday places Türkiye Tatil Apart Pansiyonlar, Ucuz Tatil, Ucuz Tatil Yerleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Turkey Holiday places Türkiye Tatil